... ve söz Maya'da...
Aslen mühendis olan ama Plasencia Cigars'dan Nestor Plasencia ile tanıştıktan sonra 1994 yılında puro üretimine giren ve kendi adıyla çıkarttığı purolarla adından söz ettiren Maya, SOTL röportajlarının bu seferki konuğu. Beni kırmadı ve yoğun temposuna rağmen, kendisi ile kısa bir röportaj yapma imkanı verdi.
Puro sektörüne, Fransa'da yaşarken, özlediği anavatanı Honduras'a gidip gelmesini de sağlayacağı ve Honduras ile Fransa arasında bir bağ kurmak için girdiğini söyleyen Maya, puronun bu iş için biçilmez kaftan olduğunu söylüyor. Sektöre girdikten sonra, erkekler dünyasında, bir kadın olarak oldukça başarılı olan Maya, bir kadın olarak önündeki en büyük engelin, hem sektördeki erkeklerin, hem de kendinin kadın olması gerçeğini bir kenara atabilmek olduğundan bahsediyor. Şu anda firmasından erkek ve kadın oranını soruyorum, ''Erkekler az farkla da olsa, biraz daha fazla. Oran yaklaşık 59/41. Buna rağmen, her sene, sektörde kadın oranı gittikçe artıyor ve tabii ki bu sevindirici bir olay." diye cevaplıyor. "Bunu da cinsiyetlerini öne çıkararak değil, aksine sektöre yada yaptıkları işe neler katabildiklerini göstererek gerçekleştiriyorlar." diye ekliyor.
Peki, Maya Selva Puroları, kadınları sektöre alıştırmak yada çekmek için neler yapıyor?
"Bu sene Dünya Kadınlar Günü'nü, Hong Kong'da başlayıp, Paris'de devam ettirdiğimiz ve Tegucigalpa'da sonlandırdığımız bir seri aktivite ile kutladık. Hem kadınlara sektörü, hem de puroyu ve puro kültürünü anlattık. Kadın, kadına, samimi bir ortamda, hem sorularını yanıtlatık, hem de puronun bir kültür olduğunu, paylaşım, dostluk ve kutlama olduğundan bahsettik."
"İşimi çok seviyorum ve bütün zamanımı alıyor, dolayısıyla fazladan hobi yapacak pek vaktim kalmıyor. Buna rağmen, vakit buldukça edebiyat ve şiir okumayı, müzik dinlemeyi çok seviyorum. Fazlaca vaktim uçaklarda geçtiği için, bunları yapmaya uçarken vakit bulabiliyorum" diyor Maya.
Bu kadar aktivitenin yanında, kadınlara özel bir puro çıkartmayı hiç düşündünüz mü, diye sorduğumda ise, "Kadınlar için özel araba, özel şarap var mı ki ben özel puro üreteyim?" diye net bir cevap alıyorum. Yine de kadınların, puro tüttürürken, erkeklerin çoğunun tersine, sertliğe değil, purodan aldığı aromalara önem verdiğinden bahsediyor. Ayrıca kadınların, yeni puroları denemeye daha açık olduğunu gördüğünü ekliyor.
Maya Selva, Honduras'dan sonra farklı tütünden puro üretmek için, Dominik Cumhuriyeti'ni değil de, Nikaragua'yı seçiyor. Ben de bunun sebebini sorduğumda; "Harmanlamada kendime olan güvenimi kazandıktan zamanlarda, ekonomisini ve iç politik olaylarını yavaş yavaş raya oturtan Nikaragua'dan bana bir fırsat sunuldu. Ben de, bu sunulan fırsatı kaçırmak istemedim. Dominik Cumhuriyeti'ni ise maalesef daha zaman ayıramadığım için bu denkleme ekleyemedim. Ama bir gün elbette oranın tütünlerini de, purolarımda kullanmak isterim." diye cevapladı.
Tütün ve tütün ürünlerini bu kadar baskı altına alındığı günlerde, puronun akıbeti nasıl olacak konusuna geliyoruz. Honduras Kongresi'nin 2016 yılında, tamamen el yapımı olan puroların üretimini Kültürel Miras olara kabul ettiğini hatırlattı ve diğer ülkelerin de bu minvalde, 1500 yıllık bir geçmişi olan bu zanaati aynı şekilde tanıyacağından şüphesi olmadığını söyledi.
Peki Maya keyif için, en çok ne zaman tüttürmeyi seviyor? Ya fabrikada, yada arkadaşlarıyla yemekten sonra tüttürmeyi tercih ettiğini belirten Maya'nın, en çok tercih ettiği vitola ise 48 x 7 ebatlarındaki purola, ki bu yaklaşık bir Churchill vitolasına denk geliyor. "Özellikle Honduras'da tüttürdüğüm puroların keyfi bir başka oluyor." diyor Maya.
Maya Selva Puroları'nın, yakın gelecek planlarında, yeni bir Limited Edition serinin, mevcut serilere yeni vitolaların ve yeni satış noktalarının kurulmasının olduğunun müjdesini veriyor.
Röportajı bitirmeden önce, puro tutkusunu üç kelime ile anlatmasını rica ediyorum; "Zaman, lezzet ve insanlar(dostluk)" olarak cevaplıyor ve son olarak, "Puronun keyfini çıkartın, meraklı olun, arkadaşlarınızla paylaşın ve hayatın tadını çıkartın" diyor.