Keyif, dostluk ve paylaşım içerir...
Gerçek Bir Puro Sevdalısı: Kemal Saatçioğlu
Haziran 2020
Kemal Bey ile, bir konuda tanışmadan bile hemfikirmişiz. Nedir o diye sorarsanız, nerede olursa olsun, puronun ne kadar kolay insanları bir araya getirerek, umulmadık yada beklenmedik tanışıklıklara vesile olmasından bahsediyorum. Kemal Bey ile de tanışıklığımız yaklaşık olarak aynen böyle oldu. Sosyal medya üzerinden karşılaşmalardan, sonradan KS Design markası altında yarattığı puro aksesuarları üzerine sohbetleşmeler, ister istemez bir tanışlık yaratmış oldu. İyi ki de olmuş, şimdiden puro üzerine birkaç fırsatta çok keyifli sohbet etme imkanı bulduk bile. Bu söyleşi için de, sağolsun bizi kırmadı, hem kendi puro macerası, hem de yeni markası hakkında yine keyifle okuyacağınız bilgiler paylaştı.
Üniversite ve sonrasında bitirdiği Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi yüksek öğrenimi sonrası iş hayatına atılan ve Setur, Camper&Nicholson ve D-Marin gibi firmalarda çalıştıktan sonra kurumsal hayatını, iki ortağıyla yine marina danışmanlığı üzerine firma kurması ile sonlandıran Kemal Bey'in tütün ile tanışması çocukluk yıllarında başlıyor.
Kemal Bey'in babasının puro ama ağırlıklı pipo içmesi onun, kendi deyimiyle, iyi tütün kokularının olduğu bir eve doğması demek oluyor. Clan, Amphora tütünlerinin ve Pazar purolarının kokularının ahengi ile geçen çocukluk sonrası ilk piposunu üniversitenin ilk yıllarında tüttürüyor. Anısını "Arkadaşlarla bir yaz Bodrum'a tatile gittiğimizde, yan masada pipo tüttüren bir beyefendiye, babamın pipo tüttürmesinden bahsettim. Biraz pipo ve tütün üzerine sohbet ettikten sonra bana yanındaki başka bir pipoyu hazırlayıp, denemek ister misin diye sordu. O tatilden döndükten sonra anneme pipo tüttürmeye başlamak istediğimi söyledim. Bir gün okuldan eve geldiğimde, annemin rahmetli babamın pipo setini ve bir paket Amphora tütününü masama bırakmış olduğunu gördüm. Verdiği - ayarında tüttüreceğine inanıyorum nasihatı - eşliğinde babamın yadigarlarını teslim almış oldum" şeklinde paylaşıyor.
Uzun yıllar pipo tüttürse de, ağırlıklı makine sarımı purolar ve İtalya'da yaşadığı yıllarda tüttürdüğü Toscanolar ile puro ile ilişkisini hep sıcak tutmuş Kemal Bey. İlk gerçek anlamda tüttürdüğü ve onu gerçek bir puro sevdalısı yapan puro hasbelkader eline geçmiş, buz dolabında muhafaza edilmiş, oldukça kuru bir Quintero imiş. Bu anısını "Onu bir süre iyi bir gün için sakladım. Bu puroyu, Kuşadası Marina’da liman şefi olduğum ilk meslek yıllarımda bir yaz akşamı işten çıkıp, evimin terasında cd playere Bueno Vista Social Club koyup, bir kadeh Gin&Tonic ile içtiğimi ve aldığım keyfin sonsuzluğunu hatırlıyorum." şeklinde anlatıyor. Yine aynı sene, uzun yıllar tanıdığı ve aynı zamanda Belçikalı Rock Star Jhonny Hallyday’in kaptanlığını yapan arkadaşı, tekne yeni sahibine satıldığı haberi üzerine marinadan ayrılmadan önce; “Artık patron içemeyecek… senin teknenin yeni sahibinden daha çok değer vereceğini biliyorum” diyerek teknenin humidorundan bir kutu açılmamış Vega Fina hediye ediyor. Artık o seneden itibaren Kemal Bey kendini gerçek bir puro tüttürücüsü olarak görüyor.
Yıllar geçtikçe puroya olan ilgisi oldukça artıyor. Ağırlıklı tüttürürken sohbet gerektirdiğine inandığı puro hakkında, okuyor, farklı purolar deniyor, öğreniyor. Puroyu, çocukluğundan beri biriktirdiği yelken, deniz, antika eşya restorasyonu, marangozluk gibi diğer hobilerine ekliyor. Puro ve puro dünyasında neyi çekici bulduğunu sorduğumda, "Puronun bağımlılığı olmayan, tütünün gerçek keyfine bir ritüel dahilinde ulabildiğiniz bir hobi olması beni cezbetti. İşin bir de kutsal yanı var. Şamanizm ile uğraşan eşimile birlikte Peru Amazonu'na yaptığımız seyahatte, tütünün o insanlar için halen kutsal olduğunu, "medicina" olarak isimlendirildiğini, insanların ruhların yıkadığına inanıldığını ve o toplumlarda çok farklı bir yeri olduğunu gördüm. Bir de puronun asaleti ve karakteri beni çok etkiler" diye cevaplıyor beni.
Bugün ağırlıklı 6x52 ve 6x54 ebatlarında puroları tercih eden Kemal Bey, Bodrum'daki evinin terasında tüttürmekten çok keyif alıyor. Fakat teknede tüttürmenin keyfini de ayrı bir yerde tutuyor. Puro tercihini Yeni Dünya purolarından yana yaptığını belirtirken, Küba purolarını kötülemiyor ama fiyat/kalite oranını göz önünde bulundurduğunda, Küba'nın bazen hayal kırıklığına uğrattığının altını çiziyor. Yeni Dünya purolarında da Nikaragua'nın yeri kendisi için farklı, zira Nikaragua tütününün sert yapısı damak tadına oldukça uyuyor.
Puroyu bu kadar seven ve keyif alırken, hayatınıza ne gibi katkı sağladığını düşünüyorsunuz diye sorduğumda, cevabı "Puro tüttürmeyi hayattan keyif almanın en seçkin, en lezzetli ve en geleneksel yollarından biri olarak görüyorum. Hayatıma ben tanımlayan unsurlardan biri olarak yerleştiğini düşünüyorum. Keyif yanında ayrıca benim için ticari anlamı olan bir iş haline de gelmeye başladı. Çok sevdiğim puro dünyasının içinde, küçük markamla bulunabilmek fikri benim için değerli bir amaç olmaya başladı. Bu da beni çok mutlu ediyor." oluyor.
Kemal Bey'in yukarıda "ticari anlamı olan bir iş" olarak bahsettiği, kendi yarattığı puro aksesuarları markası. Puro ile bu kadar haşır, neşir olduktan sonra, kendi puro keyfini, el işlerine yatkınlığını ve hem babasından, hem dedesinden el alarak başladığı marangozluk hobisini, puro ile ilgili birşeyler yapmak istemesi ile birleştiriyor ve ufak ufak atölyesinde farklı ürünler ortaya çıkarmaya başlıyor. Daha önceleri kendine yaptığı pipoları saymazsak, yine kendine yaptığı bir seyahat humidoru, sonrasında arkadaşlarına yaptığı rahleleler ve puro iğneleri git gide daha fazla ilgi görmeye başlayınca, iş hobiden daha fazlası haline geliyor. En son eskiden yaşadığı Çeşme'de bir Noel pazarında satış için stand kuruyor ve orada da KS Design markası ortaya çıkıyor. Bugün hem yurtiçindeki, hem yurtdışındaki puro sevdalılarına, masif ahşap kullanarak, ki bu ağırlıklı zeytin ağacı oluyor, türlü türlü puro iğneleri, ahşap küllükler ve diğer aksesuarlarından yaratıyor. Daha fazla kurumsallaşabilmek adına yakında aktif olacak web sitesi üzerinde de çalışmalarına devam ediyor.
Son olarak kendisine puro üzerine seyahat edip etmediğini soruyorum. "Büyük bir yaraya parmak bastınız" diyor ve "Önceleri kurumsal hayatın yoğunluğundan, şimdileri de kendi işimin getirdiği yeni dinamikler nedeniyle, henüz daha fırsat bulamadım. Bu süreçte daha da çok okuyup, araştırıp, puro konusunda daha çok bilgi biriktirdim. Sanırım şimdiki seviyemle gitmek çok daha keyifli ve anlamlı olacak" diye ekliyor. Bu arada Kemal Bey, International Association of Cigar Sommelier kursunun da ilk seviyesini tamamlamak üzere. "Umarım bir üst seviye kursunu, yerinde Dominik Cumhuriyeti'nde gerçekleştirebilirim" diye sonlandırıyor.
Ben Kemal Bey'e hem değerli vakti, hem keyifli sohbeti için, hem de ayrıca puro dünyasına el emeği, göz nuru aksesuarlarını kazandırdığı için teşekkür ediyorum.
Keyifli tüttürmeler...