top of page

Habana Bar, Lozan

 

Kim ne derse desin, Türkiye'nin tapusunun alındığı yer olan Lozan'ın ülkemiz açısından yeri farklıdır, farklı olmalıdır. 24 Temmuz 1923 yılında, Lozan'ın Leman gölünün kıyısında ve otel olarak kullanılan Beau-Rivage Palace'da imzalanmıştır bu önemli antlaşma. İsviçre Kültürel Miras listesinde bulunan bu yapı, Lozan antlaşması gibi farklı önemli antlaşmalara da ev sahipliği yapmıştır. Her ne kadar dersimiz Tarih olmasa da, Lozan denince, bu bilgiyi paylaşmadan geçmek olmazdı.

 

Asıl konumuza gelmek için, tarihi bir kenara bırakıp, günümüzde dönersek, bu küçük ve yokuşlu göl şehri Lozan'da, yine tarihi bir otel daha var; Hotel Lausanne Palace. Her ne kadar tarihi değeri bizim için diğeri kadar önemli olmasa da, Olimpik Komite'nin ve Başkanların kaldığı bu otelin de Lozan için önemli değeri var.

 

Biz puro düşkünleri için ise önemi içindeki bir mekandan geliyor. Tahmin ettiğiniz gibi, bu mekan otel içindeki puro barı, Havana Bar. 

Şehrin merkezinde bulunan otel, dıştan bakınca gerçekten güzel bir görünüme sahip. Ne de olsa, isminde saray geçiyor. Merkezi olmasının bir avantajı da, hemen yanıbaşında bir puro dükkanı olması. Puronuzu alıp da otele girdiğiniz zaman, içerisindeki geniş koridorlar ve beyaz duvarlar içinizi açıyor. Girdikten hemen sonra, neredeyse kapısı karşınıza gelen Havana Bar'ı kaçırmanıza imkan yok. İki tarafa açılan bu geniş kapılardan içeri girdiğinizde ise, bol deri koltuklu loş bir ortam sizi karşılıyor. Dekorasyon ve loş ışık, sizi hemen ortama ısındırıyor. Bara doğru yöneldiğinizde, hemen sol tarafınızda çok büyük olmayan bir walk-in humidor dikkatinizi çekiyor. Ayrıca humidorun içinde, kiralanan puro kasalarından da var. İçkinizi seçip, şöyle koltuklara kurulup, sonrasında da bir puro yakayım diyorsunuz ki, barmen, puro için yan odaya geçmeniz gerektiğini anlatıyor ve humidor hemen yanındaki kapıdan geçebileceğimizi gösteriyor.

Humidor'un yanındaki kapıdan geçip, puro tüttürebileceğiniz kısıma geçiyoruz. Bizi yine beyaz duvarlarıyla bir oda karşılıyor. Girişte hemen sağda, dev varaklı bir ayna ve onun karşısında, yine deri koltukların olduğu ve yaklaşık 20 kişilik bir oturma alanı var. Oldukça rahat ve ferah olan odada oturuyoruz ve ben bir Talisker (SFr. 22.-) sipariş veriyorum. 

 

Mekan, yerlerde halı olmaması ve duvarların kısmen boş olması nedeniyle biraz fazla sesli gelebiliyor. Gerçi bizim gittiğimiz zaman fazla dolu değildi ama yine de hafif bir uğultu vardı. Bu arada mekandaki koltukların hepsi tekli yada puf şeklinde. Bu aslında hem avantaj, hem dezavantaj diyebiliriz. Bu tarz ufak mekanlar için, koltukların tekli olması, gelen gruptaki kişi sayısına göre koltukların oraya, buraya çekilmesi açısından kolaylık sağlayabiliyor. Ama yine bu yüzden, ortalık, ikili yada üçlü kanepeli oturma grupları olan mekanlara göre daha dağınık durabiliyor. Bana göre, puro mekanları, bu tarz dağınıklığı pek kaldırmıyor, basit durabiliyor. 

 

Servis kalitesi olarak, maalesef en iyi servisi tecrübe ettiğim bir mekan olmadı Habana Bar ama yine de böyle bir mekan için fiyatlar kazık diyebileceğimiz kadar yüksek de değil. Yukarıda bir kadeh Talisker'ın SFr. 22.- olduğunu yazmıştım. Purolara gelince, bir Partagas Lusitanias SFr. 34.-, Ramon Allones Specially Selected SFr. 16.-, Hoyo de Monterrey Epicure No.2 SFr. 17.-. 

 

Lozan'a gittiğinizde, kapalı ve hoş bir mekanda puro tüttürmek istediğinizde tavsiye edebileceğim bir mekan Habana Bar. Merkezi ve alış-veriş mekanlarına yakın olması, eşinizle gittiyseniz, o alış-veriş yaparken, sizin de rahat bir nefes almanızı sağlıyor.

 

Herkese keyifli tüttürmeler...

 

bottom of page